4857 sayılı iş hukuku kanunu çalışanın ve işverenin haklarını korumayı ve ortaya çıkması olası problemlerin çözüm yolunu sunabilmeyi amaçlar. Diyarbakır İş hukuku kanunu çalışan ve işverenin birbirine ve devlete karşı yerine getirmekle yükümlü olduğu kurallar belirlenmiştir. 

İş Hukukunun Tanımı Nedir?

Diyarbakır İş hukuku çalışan ile işverenin haklarını, birbirlerine ve devlete karşı sorumluluklarını belirleyen; sanayi devriminden sonra aktifleşen çalışma hayatı ile son derece önem kazanan bir hukuk alanıdır.

İş Kanunu Madde 1 – Bu Kanunun amacı işverenler ile bir iş sözleşmesine dayanarak çalıştırılan işçilerin çalışma şartları ve çalışma ortamına ilişkin hak ve sorumluluklarını düzenlemektir. Bu Kanun, 4 üncü Maddedeki istisnalar dışında kalan bütün işyerlerine, bu işyerlerinin işverenleri ile işveren vekillerine ve işçilerine faaliyet konularına bakılmaksızın uygulanır.

İş hukukunun varlığı, işe giren kişinin emeğinin karşılığını alabilmesi; iş kazası, fazla mesai ya da işten çıkarılma durumlarında hakkını adli mercilerde arayabilmesi adına çalışana güvence sağlamaktadır.

Öte yandan iş hukuku, işverenin haklarını da korur. İstifa edecek olan işçinin sözleşmenin feshinden önce haber vermesi (deneme süresindeki çalışanlar bu maddenin dışındadır) ve bu süre zarfında işletmenin yeni eleman arayışında bulunabilmesi, işe gelmeyen ya da sorumluluklarını yerine getirmeyen işçinin iş sözleşmesinin feshi ve tutanak tutulabilmesi gibi olanaklar işvereni de korumaktadır.

Madde 15 – Taraflarca iş sözleşmesine bir deneme kaydı konulduğunda, bunun süresi en çok iki ay olabilir. Ancak deneme süresi toplu iş sözleşmeleriyle dört aya kadar uzatılabilir. Deneme süresi içinde taraflar iş sözleşmesini bildirim süresine gerek olmaksızın ve tazminatsız feshedebilir. İşçinin çalıştığı günler için ücret ve diğer hakları saklıdır.

Madde 17 – Belirsiz süreli iş sözleşmelerinin feshinden önce durumun diğer tarafa bildirilmesi gerekir

Fakat iş hukuku çoğunlukla işçinin haklarını korumaya öncelik verir. İşçinin emeğinin sömürülmemesi Diyarbakır iş hukuku için son derece önemlidir.

Öte yandan iş hukuku sigorta meselesini de kapsar. İşverenler çalışan işe başlamadan bir gün önce sigorta girişini yapmakla yükümlüdür. Çalışanlar süreli sözleşme ile çalışıyor olsa dahi sigorta girişinin yapılması devlete ve çalışana karşı bir sorumluluk niteliği taşır. Sigorta girişi yapılmayan ya da sigorta primi geç/eksik yatırılan çalışanlar işletmeye dava açabilmektedir.

Bu ve bunun gibi iş hayatında karşılaşılabilecek birçok hak ihlalinin ve anlaşmazlığın çözümü için Diyarbakır iş hukuku son derece önemlidir.

Aynı zamanda iş hukuku 5. Maddesi ile çalışanın; dil, din, ırk, cinsiyet, renk, engellilik, siyasal düşünce gibi sebeplerle ayrımcılığa uğraması da önlenir.

Madde 5 – İş ilişkisinde dil, ırk, renk, cinsiyet, engellilik, siyasal düşünce, felsefî inanç, din ve mezhep ve benzeri sebeplere dayalı ayrım yapılamaz.

İş Hukuku Türleri Nelerdir?

Diyarbakır İş Hukuku bireysel iş hukuku ve toplu iş hukuku olmak üzere iki başlığa ayrılmaktadır. Bu ayrım az işçiyle çalışan küçük işletmelerle, fabrikalar gibi yüzlerce işçi ile çalışmakta olan daha büyük firmaların hukuku bağlamındaki farklılıklarını göz önünde bulundurmaktır. 

Bireysel İş Hukuku

Bireysel iş hukuku 50’den daha az işçi çalıştıran ve yıllık kazancının 50 milyon Türk Lirasını geçmeyen küçük işletmelere uygulanan iş hukuku türüdür. Küçük işletmelerdeki iş hukuku şu gibi maddeleri kapsar:

  • Fazla mesai ücretleri
  • İşçi alacaklarının tahsili
  • İş güvenliği
  • İşe giriş ve işten ayrılma şartları
  • İş sözleşmesi ve akabinde sigorta girişi yapılması
  • Çalışma şartları

Toplu İş Hukuku

Toplu iş hukuku 250 ve altında işçi çalıştıran daha büyük firmalara uygulanan iş hukukudur. Toplu iş hukukunda bireysel iş hukukundan farklı olarak sendikalar da devreye girer. Firmanın çalışanları aynı zamanda sendikaya da üyedir ve bir sendika temsilcileri bulunmaktadır. Çalışanlar şikayetlerini sendika temsilcisi aracılığıyla sendikaya ileterek hak isteminde bulunurlar, eğer firma çalışanlara hakkını teslim etmezse çalışanlar grev yapma hakkını kullanabilir. 

Çalışanlar ile firma arasında arabuluculuk hizmeti verilir. Uzlaşma yoluna gitmek çözüm olmazsa karşılıklı dava açma hakları bulunmaktadır.

İş Hukukunun Özellikleri Nelerdir?

Diyarbakır iş hukuku özellikleri şu şekilde sıralanabilir:

  • İşçinin emeğinin karşılığı olarak işci alacakları kapsamındaki ödenmesi gereken tutarın tahsili iş hukuku için son derece önem teşkil etmektedir. Bu sebeple dava sürecinde ilk olarak işçinin alacakları meselesi ele alınır.

Madde 34 – Ücreti ödeme gününden itibaren yirmi gün içinde mücbir bir neden dışında ödenmeyen işçi, iş görme borcunu yerine getirmekten kaçınabilir. Bu nedenle kişisel kararlarına dayanarak iş görme borcunu yerine getirmemeleri sayısal olarak toplu bir nitelik kazansa dahi grev olarak nitelendirilemez. Gününde ödenmeyen ücretler için mevduata uygulanan en yüksek faiz oranı uygulanır.

  • İşveren tarafından işçinin emeğinin sömürülmemesi ve karşılıksız bırakılmaması için öncelikli olarak işçinin hakları korunur.
  • İş hukukunda herhangi bir meseleyle ilgili arafta kalındığında işçi lehine karar verilir.
  • Toplu iş hukuku kapsamına giren işletmelerde çalışmakta olan işçiler sendikalar aracılığıyla yönetime katılım sağlayabilir.
  • İşçinin ve işverenin olası durumlarda hak iddia edebilmesi adına iş sözleşmesi yapılmalıdır. İş sözleşmesinde aylık net ücret, çalışma saatleri, tatil günleri gibi meselelere yer verilmelidir.
  • İşveren işçinin işe başlamasından bir gün önce sigorta girişini yapmalıdır. İşçi bir işyerinde üç gün dahi çalışmış olsa üç günün sigorta primi yatırılmalıdır.
  • Deneme sürecinde olan işçi ve işveren karşılıklı olarak deneme sürecinin olanaklarından faydalanırlar. Deneme sürecinden sonra işe devam etmek istemeyen işçi sebep belirtme zorunluluğu olmadan sözleşmesini feshedebilir.
  • İşçinin iş kazası geçirmesi durumunda işverenin ihmalinin olup olmadığı tespit edilir ve iş kazası işverenin ihmali sonucu gerçekleşmişse tazminat davası ile hak isteminde bulunulur.
  • İşveren resmi tatil günlerinde işçinin rızası olmadan zorla çalıştıramaz. İşçini resmi tatillerde çalışmasa bile zaten paralı izne ayrılmış sayılacağından resmi tatillerde çalışmasının karşılığı normal yevmiyenin 2 katıdır. İşçi resmi tatillerde veya haftalık izin kullandığı günlerde zorla çalıştırılır ve parasını alamazsa fazla mesai davası açabilir.

Madde 44 – Ulusal bayram ve genel tatil günlerinde işyerlerinde çalışılıp çalışılmayacağı toplu iş sözleşmesi veya iş sözleşmeleri ile kararlaştırılır. Sözleşmelerde hüküm bulunmaması halinde söz konusu günlerde çalışılması için işçinin onayı gereklidir.

Madde 47 – Bu Kanun kapsamına giren işyerlerinde çalışan işçilere, kanunlarda ulusal bayram ve genel tatil günü olarak kabul edilen günlerde çalışmazlarsa, bir iş karşılığı olmaksızın o günün ücretleri tam olarak, tatil yapmayarak çalışırlarsa ayrıca çalışılan her gün için bir günlük ücreti ödenir

İşçi Alacakları Dava Süreçleri

İşçi veya işveren bir anlaşmazlıktan ötürü dava açmak isterse öncelikle Diyarbakır İşçi ve İşveren avukatından arabuluculuk hizmeti almalıdır. Arabuluculuk hizmeti alan taraflar uzlaşma yoluna giderek problem çözemezse işçi ve işveren avukatı ile birlikte hazırladıkları bir dilekçe ile Asliye Ticaret Mahkemesine dava başvurusunda bulunabilirler.

İş hukukuyla ilgili İş kanunu hakkında detaylı bilgilere, https://www.mevzuat.gov.tr/mevzuatmetin/1.5.4857.pdf bağlantısından ulaşabilirsiniz.

Call Now Button